en kral filmlerden bile daha dokunaklı bir belgeseldi,
ve bu belgeseli izledikten sonra hayvanların insanlardan çok daha duygusal canlılar olduğunu bir kez daha anladım,
sırf yavrusu aç kalmasın diye yediği şeyleri kursağında aylarca bekleten baba,
yavrusunu doyurmak için yüzlerce kilometre yol giden anne,
dişisini ya da erkeğini aylarca bekleyen penguen ve kavuştukları sıradaki o halleri,
en güzeli de
aşk dansı ;
yumurtlayan anne, ayaklarında tutar yumurtayı ve onun sıcak bir yerde muhafaza edilmesi gerekir, bu iş elbette babaya düşer çünkü yavruları yumurtadan çıktığında onu beslemek için annenin karnını doyurması gerekmektedir ve çok uzaklara gidecektir, yerler buzla kaplıdır, eğer yumurta yerle temas ederse o yumurtadan yavru çıkmaz, bütün emekler boşa gider,
bunun farkında olan penguenler aşk dansı yaparlar, erkek ve dişi iyice yaklaşır birbirine usul usul hareket ederler çok dikkatli bir şekilde dişi penguen ayaklarındaki yumurtayı(yavrularını) erkek olanın ayağına bırakır,
belgeselin tamamını izlemeseniz bile bu kısmını muhakkak izleyin, gerçekten çok muazzam bir olay.